Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, son yıllarda toplumda sıkça rastlanan bir enfeksiyondur. HPV virüsünün yaklaşık 100 türü bulunmaktadır. Bazı HPV türleri el ve ayaklarda siğillere neden olurken, bazıları cinsel bölgelerde genital siğillere veya kondiloma sebep olur. Ayrıca, bazı HPV türleri kadınların rahim ağzında zamanla kansere neden olabilir. HPV enfeksiyonunun neredeyse 20 çeşidi genital bölgede enfeksiyona yol açabilmektedir.

HPV enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Genital bölgeyi etkisi altına alan enfeksiyon temas yoluyla kolaylıkla bulaşabilir. HPV enfeksiyonunun bulaşması için tam bir cinsel birliktelik olması gerekmez; bölgenin birbiri ile teması da HPV enfeksiyonunun bulaşmasına yol açabilir. Virüs bulaştıktan sonra belirtiler birkaçı ay içinde aktif olabilir; bazen ise belirtilerin aktif olması yıllar alabilir. Bazı durumlarda ise virüs yıllarca herhangi bir belirti vermeyebilir.

Virüs kana karıştıktan sonra, uzun süre belirti vermeden seyredebilir. Yaşanan ilk belirtiler hastalar tarafından önemsenmeyebilir. HPV enfeksiyonu kana geçtikten sonra hücre ve kan hücrelerine yerleşerek bu bölgelerde çoğalır. Savunma mekanizması yavaş yavaş virüsün etkisi altına girer. HPV enfeksiyonu bulaştıktan yaklaşık 12 ay sonra kişide grip ya da gribe benzer bir hastalık oluşur. Yüksek ateş, boğaz ağrısı, gece terlemesi, eklem ve kas ağrısı, halsizlik, baş ağrısı yaşanabilecek diğer belirtiler arasındadır. Ancak yaşanan belirtilerin şiddeti ya da varlığı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu gibi belirtiler yaşayan kişi, özellikle çok eşli bir hayat sürüyorsa, mutlaka bir doktora danışarak gerekli testleri yaptırmalıdır. Enfeksiyon erken dönemde teşhis edilirse ve tedaviye başlanırsa başkalarına bulaşma riski azaltılabilir.

HPV enfeksiyonu taşıyan hastanın bağışıklık sistemi her geçen gün zayıflar ve halsizliğe neden olan hastalıklar yaşanır. Virüs çoğalarak akut enfeksiyona neden olabilir. HPV enfeksiyonunun ilk dönem belirtileri şunlardır:

Genital siğiller görülmüşse, HPV enfeksiyonu tanısı kolaylıkla koyulabilir. Kadınlarda Pap smear testi yapılarak tanı kesinleştirilir. Bazı durumlarda Pap smear testi net sonuç vermeyebilir, bu nedenle son yıllarda yaygın şekilde kullanılan ince yayma tekniği ile hata payı riski azaltılabilir. HPV enfeksiyonu varlığında DNA incelemeleri yapılarak HPV türü tespit edilir. Rahim ağzı kanseri vakalarında genellikle HPV tip 16 tespit edilir ve bu tip tespit edilmişse kadın yaşam boyu yakından takip edilmelidir. Erkeklerde HPV enfeksiyonu belirti göstermemişse teşhisi mümkün değildir, çünkü bu enfeksiyonu tespit edebilecek henüz bir tetkik bulunmamaktadır.

Günümüzde HPV enfeksiyonunun tam bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak tedavide kişinin bağışıklık sistemi önemli rol oynar. Enfeksiyonun neden olduğu belirtiler tedavi edilebilir. Genital siğil varsa bu siğiller yakılarak tedavi edilebilir. Eğer siğiller büyükse cerrahi müdahale ile alınması gerekebilir. Küçük ve sayıca az olan siğiller kremlerle kontrol altına alınabilir. Siğil tedavi edildiğinde tekrar nüksetme olasılığı yüksektir ve her oluştuğunda yeniden tedavi edilmesi gerekir.

Smear testinde displazi tespit edilmişse, enfeksiyonun şiddeti ve hastanın yaşına göre rahmin alınması gerekebilir. Eğer hastalık hafif seyirliyse LEEP tedavi yeterli olabilir.

HPV enfeksiyonundan korunmak için aşı en etkili yöntemlerden biridir. HPV aşıları, en yaygın HPV türlerine karşı koruma sağlar. Ayrıca, cinsel ilişki sırasında kondom kullanmak da enfeksiyon riskini azaltabilir. Monogamik ilişkilerde bulunmak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak da korunma yolları arasında sayılabilir.

HPV enfeksiyonu, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen yaygın bir enfeksiyondur. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile enfeksiyonun etkileri minimize edilebilir. Bireylerin cinsel sağlık konusunda bilinçlenmesi, düzenli sağlık kontrolleri yaptırması ve korunma yöntemlerini uygulaması, HPV enfeksiyonunun yayılmasını önlemede kritik öneme sahiptir.